a (1) profit, (2) reward, (3) bribe, illegal payoff or unethical kickback

listen to the pronunciation of a (1) profit, (2) reward, (3) bribe, illegal payoff or unethical kickback
English - Turkish

Definition of a (1) profit, (2) reward, (3) bribe, illegal payoff or unethical kickback in English Turkish dictionary

take
almak

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır. - It always takes time to get used to a new place.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım. - I had to take Tom to the hospital.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
English - English
take

3) The mayor is on the take.

a (1) profit, (2) reward, (3) bribe, illegal payoff or unethical kickback

    Hyphenation

    a (1) profit, (2) reward, (3) bribe, il·le·gal pay·off or un·eth·i·cal kick·back

    Pronunciation

Favorites