aşınmak

listen to the pronunciation of aşınmak
Turkish - English
be eroded
wear
fray
be abraded
chafe
waste
fine off
consume away
wear out
fray out
wash off
wear down
waste away
to lose its value, depreciate
to wear away, be abraded, be corroded, be eroded
to be worn away, to be worn out; to corrode, to erode away; to depreciate
rub off
wear off
wear away
wash away
fine away
fine down
to be worn out
worn away
worn out
wear thin
erode away
erode
corrode
abrade
fret
rub away
aşınma
{i} abrasion
aşınma
erosion
aşınma
{i} corrosion
aşınma
(Mekanik,Teknik,Ticaret) depreciation
aşınma
(Otomotiv) pitting
aşınma
erode
aşınma
wearing
aşınma
wearing out
aşınma
(Coğrafya) eroding
aşınma
scour
aşınma
fretting
aşınma
(Otomotiv) runout
aşınma
(Havacılık) degradation
zamanla aşınmak
wear away
aşınma
wear

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

This material never wears out. - Bu malzeme asla aşınmaz.

aşın
{f} corroding
aşınma
detrition
aşınma
amortization
aşınma
obliteration
Aşınma
abration
aşınma
corroding
aşınma
tread wear
aşınma
wear of
Aşınma
(Tıp) erosio
aşın
trans
aşınma
fret
aşınma
detrital
aşınma
abrasion, corrosion, wear; erosion; amortization, depreciation
aşınma
attrition
aşınma
cavitation
aşınma
wear and tear

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.

aşınma
dilapidation
Turkish - Turkish
Eskimek, yıpranmak
Birbirine sürtünerek incelmek
Eskimek, yıpranmak. Çıkıntıları silinmek, düzleşmek
Çıkıntıları silinmek, düzleşmek
yenmek
yalama olmak
aşınma
Erozyon
aşınma
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılmaları veya eritilmeleri, itikâl, erozyon
aşınma
Aşınmak işi