The problem is not insurmountable.
- Sorun aşılmaz değildir.
This might seem insurmountable.
- Bu aşılmaz gibi görünebilir.
Japan surpasses China in economic power.
- Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.
With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations!
- O performansla, kendini aştın. Tebrikler!
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
To be human we must transcend our animal nature.
- İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.
Don't exceed the speed limit.
- Hız sınırını aşmayın.
Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
- Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.