Definition of aşı in Turkish English dictionary
- vaccine
In 2010, there was a shortage of H1N1 vaccine.
-2010 yılında, H1N1 aşısı sıkıntısı vardı.
Jonas Salk developed the polio vaccine in 1952.
-Jonas Salk 1952 yılında çocuk felci aşısını geliştirdi.
- vaccination
My grandparents have smallpox vaccination scars on their arms.
-Büyük ebeveynlerimin kollarında çiçek aşısı izleri var.
Vaccinations help prevent childhood diseases.
-Aşılar çocukluk hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.
- artificial insemination
- vaccine, shot;jab; vaccination, inoculation; grafting, budding; scion, graft, bud
- vaccinal
- grafting, budding
- vaccination, inoculation
- scion, graft, bud (put into the stock)
- inoculation; (British Slang) jab
- injection
- shot
The tetanus shot hurt me more than the dog bite did.
-Tetanos aşısı bir köpek ısırmasından daha çok canımı yaktı.
Tom had to get a cholera shot.
-Tom bir kolera aşısı yaptırmak zorunda kaldı.
- of or related to vaccination
- {i} poison
- budding
- immunize
It is important to immunize children against polio.
-Çocuk felcine karşı çocukları aşılamak önemlidir.
- scion
- (Gıda) inoculum
- booster shot
You should get a tetanus booster shot once every ten years.
-Her on yılda bir tetanoz aşısı vurdurmalısın.
- graft
The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
-Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- antiserum
- immunization
If you have a certificate of immunization, please bring it when you come.
-Bir aşı belgeniz varsa lütfen onu gelirken getirin.
- immunized
- (Tıp) vaccin
- {i} inoculation
- {i} jab
- aşı maddesi
- vaccine
- aşı yapmak
- inoculate
- aşı yapma
- inoculation
- aşı olmak
- to be vaccinated, be inoculated
- aşı yaptırmak
- Get vaccinated
- aşı yapılmak
- be immunized
- aşı bıçağı
- grafting knife
- aşı dalı
- cutting
- aşı ile ilgili
- vaccinal
- aşı iğnesi
- hypodermic needle
- aşı kalemi
- graft
- aşı kalemi
- slip
- aşı kalemi
- cutting used for grafting
- aşı kalemi
- cutting for grafting
- aşı kâğıdı
- certificate of vaccination
- aşı macunu
- grafting wax
- aşı olmak
- to be inoculated, to be vaccinated
- aşı takımı
- grafting tool
- aşı testeresi
- grafting saw
- aşı tutmak
- (for a vaccination or graft) to take
- aşı yapma
- vaccination
- aşı yapmak
- to inoculate
- aşı yapmak
- shoot
- aşı yapmak
- to vaccinate
- bağışıklık artırıcı aşı
- booster shot
- ek aşı
- booster shot
- erik aşı
- (Gıda) prunes, rice and sugar dish
- koldan aşı
- shot in the arm
- koruyucu aşı
- preventive inoculation
Related Terms
Definition of aşı in Turkish Turkish dictionary
- Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
- Bu eriyiğin uygulanması
- Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk gibi parçaları kaynaştırma işi
- Aşılı (kimse veya bitki): "Sana yeni aşı güllerimi göstereceğim."- A. Gündüz
- Bu yolla eklenen parça
- Aşılı (kimse veya bitki)
- Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk gibi parçaları kaynaştırma işi veya böylece eklenen parça
- Daha iyi ürün elde etmek için, bir ağaçtan başka bir ağaca yapılan dal nakli
- Organizmada belli birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
- (Osmanlı Dönemi) TELKİH
- vaksın
- AŞI
- (Osmanlı Dönemi) Çeşitli tehlikeli hastalıkların önünü almak için aşılanan madde
- AŞI
- (Osmanlı Dönemi) Birşeyden alınıp diğer birşeye aktarılan madde
- AŞI
- (Osmanlı Dönemi) Yabani veya cinsi âdi bir ağaca, cinsine yakın diğer iyi bir ağaçtan vurulan kalem veya yaprak aşısı
- aşı boyası
- Koyuca kırmızı, kiremit rengi
- aşı boyası
- İçine karışan demir hidroksit miktarına göre pas sarısı, kızıl veya köyü esmer renk almış gevrek kıl
- aşı boyalı
- Aşı boyası renginde boyanmış
- aşı kağıdı
- Aşı olanlara verilen resmî belge
- aşı olmak
- Aşı yapılmak
- aşı taşı
- Taş durumundaki aşı boyası
- Arap aşı
- Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
- kakma aşı
- Tepesi düzgün şekilde kesilmiş ağacın bir kenarında açılan üçgen biçimindeki yarığa, ucu aynı şekilde yontulmuş kalemin yerleştirilip aşı bağı ile bağlanması ve aşı macunu ile örtülmesi şeklinde uygulanan bir kalem aşısı
- pirpirim aşı
- Semizotu, pirinç, yoğurt ve tarhun otuyla hazırlanan çorba kıvamında bir sulu yemek
- yarma aşı
- Kalın çaplı anacın tepesi düzgün şekilde kesildikten ve perdahlandıktan sonra, tam orta yerinden 4-5 cm derinliğinde açılan yarığa bir kalem yerleştirilerek yapılan bir aşı
- çatal aşı
- Yeşil mercimek, kuru barbunya, dövme soğan, tereyağı ve baharat kullanılarak hazırlanan bir çorba türü