Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
- Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
- Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
The physical world is a complex web of events, and nothing happens for only one reason..
- Fiziksel dünya olayların karmaşık ağıdır ve hiçbir şey tek bir sebeple gerçekleşmez.
You mustn't swallow unreliable information that's on the Web.
- İnternet ağındaki güvenilmez bilgilere inanmamalısın.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
- İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
The bite of this spider causes intense pain.
- Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
Have you ever seen a spider spinning its web?
- Hiç ağını ören bir örümcek gördün mü?
Tom is gritting his teeth in obvious pain.
- Tom ağrıyan dişlerini gıcırdatıyor.
The tree's root system stretches over thirty meters.
- Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.
Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
- Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
There is a big cobweb in the corner.
- Köşede büyük bir örümcek ağı var.