Salt is sold by weight.
- Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
All these books will be worth their weight in gold someday.
- Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır.
He hurt his arm lifting so much weight.
- Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
A pound is a unit of weight.
- Bir pound bir ağırlık birimidir.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
If you load too much weight in this box, it's going to blow up.
- Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.
He hurt his arm lifting so much weight.
- Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
Tom does weight training.
- Tom ağırlık çalışması yapar.