ağıl

listen to the pronunciation of ağıl
Turkish - English
lair
pound
yard
sheep pen
pinfold
halation
compound
fold
cote
pen

The pigs are not in the pen. - Domuzlar ağılda değil.

When I was a kid, there was a black pig in a pen beside our house. - Ben çocukken, evimizin yanındaki bir ağılda siyah bir domuz vardı.

stockyard
halo
corral
aureole
aureola
sheep-fold, fold, pen, barn; halo hale
cot
sheep fold
hovel
sheepfold
barn
corona
warren
ağıl etkisi
halo effect
çitle çevrilmiş ağıl
kraal
Turkish - Turkish
Yazın hayvanların tutulduğu yer
Koyun ve keçi sürülerinin gecelediği, çit veya duvarla çevrili yer
Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker
Koyun ağılı
Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve aydınlık teker, ayla, hale
Küçükbaş hayvan barınağı
Koyun barınağı
(Osmanlı Dönemi) TELE
arkaç
(Osmanlı Dönemi) AGAL
AĞIL
(Osmanlı Dönemi) (AĞL) Koyun, keçi vesair hayvanlara mahsus üstü açık, etrafı çit veya çalı çırpı ile çevrilmiş yer, mandıra
açık ağıl
Koyunların ve keçilerin barındırıldıkları üstü açık, etrafı taş duvar veya ölü çitlerle çevrili basit barınak
English - Turkish
küçük baş hayvanların konulduğu yer