açık sözlü

listen to the pronunciation of açık sözlü
Turkish - English
blunt
frank

He is an extremely frank person. - O, oldukça açık sözlü bir kişidir.

Tom was quite frank about it. - Tom o konuda çok açık sözlüydü.

bluff
forthcoming

Tom wasn't very forthcoming about what happened with Mary. - Tom Mary ile ilgili ne olduğu hakkında çok açık sözlü değildi.

outspoken

Tom is quite outspoken, isn't he? - Tom oldukça açık sözlü, değil mi?

Tom is extremely outspoken. - Tom son derece açık sözlü.

Outspoken, free spoken, straight-out, plainspoken
straight-out
explicit
plainspoken
plump
free spoken
honest
expansive
ingenuous
unreserved
plain spoken
outright
plain-spoken
straightforward
straightout
artless
açık sözlü olmak
To be frank
açıksözlü
{s} forthright
açıksözlü
downright
açıksözlü
outspoken

Mary is outspoken and smart. - Mary açıksözlü ve akıllı.

açıksözlü
free-spoken
açıksözlü
plain
açıksözlü
plainspoken
açık söz
deficits
açıksözlü
frank, plainspoken, outspoken, straightforward, unreserved
açıksözlü
frank, outspoken
açıksözlü
{s} straightforward
Turkish - Turkish
Her şeyi olduğu gibi söyleyen, sözünü esirgemeyen
açık sözlü
Favorites