Frankly, I don't like him.
- Açıkçası, ben onu sevmiyorum.
Frankly speaking, you haven't tried your best.
- Açıkçası, siz elinizden gelen gayreti göstermediniz.
This is, strictly speaking, a mistake.
- Açıkçası, bu bir hata.
This is, strictly speaking, a mistake.
- Bu, açıkçası, bir hata.
Frankly speaking, I don't like the idea.
- Açıkçası, ben fikri beğenmiyorum.
Frankly speaking, you made a mistake.
- Açıkçası, bir hata yaptın.
This is, strictly speaking, a mistake.
- Açıkçası, bu bir hata.
This is, strictly speaking, a mistake.
- Bu, açıkçası, bir hata.
Obviously, this cannot be the work of one person. This is why Tatoeba is collaborative.
- Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.
Tom obviously doesn't know.
- Tom açıkçası bilmiyor.