The keel has been scuppered — send out an SOS.
Tom put too much hot sauce on his pizza.
- Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
Tom bought some apples and made apple sauce.
- Tom bir miktar elma aldı ve elma sosu yaptı.
Pour the dressing over the salad and toss gently.
- Sosu salatanın üzerine dökün ve hafifçe karıştırın.
What's your favorite salad dressing?
- Favori salata sosunuz nedir?
The dip was so hot, it burned my tongue.
- Sos çok sıcaktı, dilimi yaktı.
Is there any dipping sauce for this grilled meat?
- Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
Would you like some more gravy?
- Biraz daha sos ister misin?
Would you like some more gravy?
- Biraz daha sos alır mıydınız?