-sonrası

listen to the pronunciation of -sonrası
Turkish - English
post

post game - oyun sonarsı.

To send mail

Mail items posted before 7.00pm within the Central Business District and before 5.00pm outside the Central Business District will be delivered the next working day.

An assigned station; a guard post
Any mail system for sending tangible messages or parcels

sent via post; parcel post''.

With the post, on post-horses; express, with speed, quickly

He prided himself on looking neat even when he was riding post.

To travel with post horses; figuratively, to travel in haste
a prolonged final melody note, among moving harmony notes
ride Western style and bob up and down in the saddle in in rhythm with a horse's trotting gait transfer (entries) from one account book to another assign to a post; put into a post; "The newspaper posted him in Timbuktu"
Posting is what you do when you add a message to a mailing list or Usenet discussion Your article might be called a "post "
the delivery and collection of letters and packages; "it came by the first post"; "if you hurry you'll catch the post"
To assign to a station; to set; to place; as, to post a sentinel
transfer (entries) from one account book to another
The act of placing a message in an on-line conference The noun "posting" is sometimes used to refer to a conference message
United States manufacturer of breakfast cereals and Postum (1854-1914) United States female author who wrote a book and a syndicated newspaper column on etiquette (1872-1960) United States aviator who in 1933 made the first solo flight around the world (1899-1935) publicize with, or as if with, a poster; "I'll post the news on the bulletin board"
an upright consisting of a piece of timber or metal fixed firmly in an upright position; "he set a row of posts in the ground and strung barbwire between them"
The piece of ground to which a sentinel's walk is limited
To post a bet is to place your chips in the pot (or, commonly, out in front of you, so that your bet can be counted) In poker, posting usually means a forced bet, such as a blind
any particular collection of letters or packages that is delivered; "your mail is on the table"; "is there any post for me?"; "she was opening her post"
a pole or stake set up to mark something (as the start or end of a race track); "a pair of posts marked the goal"; "the corner of the lot was indicated by a stake"
military installation at which a body of troops is stationed; "this military post provides an important source of income for the town nearby"; "there is an officer's club on the post"
Hired to do what is wrong; suborned
sonrası
post

Mary suffered from severe postnatal depression after the birth of her first child. - Mary ilk çocuğunun doğumundan sonra şiddetli bir doğum sonrası depresyon geçirdi.

Tom belongs to the postwar generation. - Tom savaş sonrası kuşağa aitti.

ameliyat sonrası
postoperatively
ameliyat sonrası
(Tıp) post-surgical
ameliyat sonrası
(Tıp) postop
ergenlik sonrası
postpubescent
ergenlik sonrası
postpubertal
garanti sonrası
(Ticaret) post warranty
lise sonrası
(Eğitim) post-secondary
lise sonrası
post secondary
lise sonrası eğitim
(Eğitim) higher education
menopoz sonrası
(Tıp) postmenopause
mezuniyet sonrası
(Tıp) postgraduate
pazarlama sonrası
post-marketing
sanayi sonrası toplum
post industrial society
sonrası
after

Tom didn't get home until after midnight. - Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.

She was very well before lunch, but felt sick afterward. - O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.

tedavi sonrası
(Tıp) post treatment
tedavi sonrası
(Tıp) post-treatment
tedavi sonrası
(Tıp) after treatment
üretim sonrası
post-production
11 eylül sonrası
after September 11
11 eylül sonrası
Post-9/11
11 eylül sonrası
Post-September 11
öğle sonrası
afternoon
afet sonrası dönem
postimpact phase
ameliyat sonrası
postoperative
ameliyat sonrası ağrı
(Tıp) post-surgical pain
ameliyat sonrası bakım
(Tıp) post operative care
bağbozumu sonrası üzüm toplamak
glean
borsa sonrası piyasa
(Ticaret) kerb market
borsa sonrası sokak piyasası
(Ticaret) kerb market
borsa sonrası sokakta devam eden işlemler
curb market
buzul sonrası göl
(Coğrafya) postglacial lake
buzul sonrası çağ
(Coğrafya) postglacial age
buzul çağı sonrası yaş
(Çevre) postglacial age
deney sonrası
post-experimental
doğum sonrası
post natal
doğum sonrası
postnatal
doğum sonrası
1. postnatal. 2. postpartum. 3. postnatal period
doğum sonrası ağrılar
afterpains
emeklilik sonrası
(Ticaret) post-retirement
emeklilik sonrası çalışma maaşı
half-pay
erozyon sonrası sifiloid
(Tıp) posterosive syphiloid
etki sonrası
(Tıp) aftereffect
evlilik sonrası
post nuptial
fatura sonrası teslimat
(Ticaret) post-posting
geleneksellik sonrası düzey
(Pisikoloji, Ruhbilim) postconventional level
gerilim sonrası
post-tension
gerilim sonrası
posttension
gün batımı sonrası kızıllık
afterglow
güneş sonrası losyon
after sun lotion
harp sonrası dönem
(Hukuk) post-war period
hasat sonrası kalan başakları toplamak
glean
hipnoz sonrası amnezi
(Pisikoloji, Ruhbilim) posthypnotic amnesia
hipnoz sonrası telkin
(Pisikoloji, Ruhbilim) posthypnotic suggestion
iş sonrası
after hours
kolaylaştırılmış faaliyet sonrası incelemesi
(Askeri) facilitated after-action review
komunizm sonrası balkanlar
(Politika, Siyaset) post-communist balkans
kongre sonrası tur
(Turizm) post-convention tour
kriz sonrası
(Askeri) off the crisis
menopoz sonrası osteoporoz
(Tıp) postmenopausal osteoporosis
mesai sonrası
after hours
müşterek faaliyet sonrası model inceleme sistemi
(Askeri) joint model after-action review system
müşterek faaliyet sonrası raporlama sistemi
(Askeri) joint after-action reporting system
müşterek faaliyet sonrası raporu
(Askeri) joint after-action report
nöbet (kriz) sonrası uyku
(Tıp) postictal sleep
olay sonrası
post-factum
patlama sonrası rüzgar
(Askeri) afterwinds
pazarlama sonrası gözetim
(Tıp) post marketing surveillance
pozitif imaj sonrası
positive afterimage
salıverilme sonrası yardım
aftercare
satış sonrası servis
after sales service
satış sonrası servis
after-sales service
savaş sonrası
postwar

The merchant accumulated tremendous fortune during the postwar era. - Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi.

Tom belongs to the postwar generation. - Tom savaş sonrası kuşağa aitti.

savaş sonrası nevroz
battle fatigue
savaş sonrası ruhsal bozukluk
combat fatigue
seferberlik sonrası
(Askeri) post mobilization
sevişme sonrası aşk oyunu
afterplay
sevkiyat sonrası
(Ticaret) post-shipment
smolt sonrası
(Denizbilim) post-smolt
sonrası
sequel
sonrası sağlık
(Konuşma Dili) 1. That's all!/That's the long and short of it! 2. Never mind!/Forget it!
soğuk savaş sonrası dönem
(Hukuk) post-Cold War era
taarruz sonrası üssü
(Askeri) poststrike base
tahliye sonrası yardım
aftercare
teslimat sonrası
post-delivery
uyuşturucu sonrası gevşeme
flash
uçak yolculuğu sonrası sersemlik
jet fatigue
uçak yolculuğu sonrası sersemlik
jet syndrome
uçak yolculuğu sonrası sersemlik
jet lag
yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları
dispersion
yemek sonrası
postprandial
yemek sonrası yenilen şey
afters
yortu sonrası sekiz günlük dönem
octave
çalışma saatleri sonrası
after hours
çatışma sonrası harekatlar
(Askeri) posthostilities operations
ölüm sonrası
posthumousness
ölüm sonrası verilen ödül
(Askeri) posthumous award
üniversite sonrası eğitimle ilgili
postgraduate
Turkish - Turkish

Definition of -sonrası in Turkish Turkish dictionary

okul sonrası
Okul çağından sonraki çağ
okul sonrası
Bu çağla ilgili, bu çağa özgü
-sonrası
Favorites