Turkish - English
Definition of -i takip etmek in Turkish English dictionary
- -i takip etmek
- keep up with
- takip etmek
- pursue
- takip etmek
- chase
- takip etmek
- follow
We have to follow Tom.
-Tom'u takip etmek zorundayız.
It's important to follow a strict diet.
-Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- takip etmek
- track
- takip etmek
- prosecute
- izini takip etmek
- to track
- birbirini takip etmek
- ensuing
- gizlice takip etmek
- shadow
- takip etmek
- keep a tab on
- takip etmek
- follow in somebody's wake
- takip etmek
- take out
- takip etmek
- (deyim) keep in step
- takip etmek
- trail
- takip etmek
- keep up with
- takip etmek
- go after
- takip etmek
- keep track of
- takip etmek
- monitor
- takip etmek
- (deyim) be in line with
- takip etmek
- Follow, pursue, chase, dog
- takip etmek
- Follow in smb.'s wake, to follow, to pursue, to chase, to dog
- ağır ağır takip etmek
- draggle
- birbirini takip etmek
- alternate
- gizlice takip etmek
- to shadow
- izini takip etmek
- retrace
- kokuyu takip etmek
- cast
- radarla takip etmek
- lock on
- sinsice takip etmek
- skulk after
- takip etmek
- follow up
I would like to follow up on our conversation about global warming.
-Küresel ısınmayla ilgili konuşmamızı takip etmek istiyorum.
- takip etmek
- dog
- takip etmek
- sleuth
- takip etmek
- 1. to follow; to pursue; to trail. 2. to follow, come after, succeed. 3. to follow, take (someone, something) as one's example. 4. to pursue (an end, a goal). 5. to pursue, busy oneself with (a matter). 6. to follow; to watch closely; to keep one's mind on; to keep abreast of. 7. to keep up with, follow (a fashion)
- takip etmek
- hound
- takip etmek
- to follow, to pursue, to chase, to dog
- takip etmek
- come after
- takip etmek
- give chase
- takip etmek
- keep tabs on
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of -i takip etmek in Turkish Turkish dictionary
- takip etmek
- Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitmek, izlemek
- takip etmek
- Hemen arkasından gelmek
- takip etmek
- Belli bir yöne gitmek
- takip etmek
- Uymak, bir şeyi izlemek
- takip etmek
- Kovuşturmak
- takip etmek
- Dikkatle dinlemek, anlamak
Related Terms
-i takip etmek
Hyphenation
i ta-kip et-mekPronunciation
Resimler
History
Favorites