-i savunmak

listen to the pronunciation of -i savunmak
Turkish - English

Definition of -i savunmak in Turkish English dictionary

-i savunmak
stick up for
savunmak
defend

The natives have to defend their land against invaders. - Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar.

It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers. - Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler.

savunmak
advocate
savunmak
argue
rakip oyuncuyu savunmak
(Spor) covering a man
savunmak
maintain
savunmak
argue that
savunmak
hold
savunmak
stand somebody up for
savunmak
support
savunmak
(Politika, Siyaset) advocate to
savunmak
take up cudgels for
savunmak
buffering
savunmak
peaceful
savunmak
argue for something
barikat kurarak savunmak
barricade
fikir savunmak
defend opinion
kendini iyi savunmak
keep one's end up
kendini savunmak
speak for oneself
mahkemede savunmak
hold a brief for smb
savunmak
(hak) assert
savunmak
stick up for
savunmak
argue for smth
savunmak
to defend; to advocate, to champion, to maintain, to stand sb up for sb/sth
savunmak
to defend

Paris did her best to defend her liberties. - Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.

You have to defend yourself. - Kendini savunmak zorundasın.

savunmak
protect
savunmak
justify
savunmak
line up with
savunmak
declare oneself
savunmak
fight
savunmak
vindicate

Sami wanted to vindicate himself. - Sami kendini savunmak istiyordu.

savunmak
plead

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

savunmak
stand up for
savunmak
stand up
savunmak
champion
savunmak
fence
tekrar savunmak
reassert
-i savunmak
Favorites