Tom had to remind Mary to feed the dog. - Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.
Tom had to remind Mary to feed the dog.
Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.
I never read this book without being reminded of my old days. - Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
I never read this book without being reminded of my old days.
Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.