-e yerleştirmek

listen to the pronunciation of -e yerleştirmek
Turkish - English

Definition of -e yerleştirmek in Turkish English dictionary

-e yerleştirmek
fit
yerleştirmek
place

Give me a lever long enough and a fulcrum on which to place it, and I shall move the world. - Bana yeterince uzun bir manivela ve onu yerleştirmek için bir dayanak verin ve dünyayı kımıldatacağım.

Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver. - Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.

boru içine yerleştirmek
tube
yerleştirmek
accommodate
yerleştirmek
to put, place, set, fit (something) in (a place)
yerleştirmek
to place, to position, to bed, to lay; to land, to deal; to retort
yerleştirmek
position
yerleştirmek
install

In hotels, it's customary to install wall-to-wall carpeting. - Otellerde duvardan duvara halı yerleştirmek gelenekseldir.

yerleştirmek
to place, put, or install (someone) in (a job, a place of employment)
yerleştirmek
locate
iyice yerleştirmek
embed
muhafaza içine yerleştirmek
(Havacılık) encapsulation
yerleştirmek (asker)
post
eve yerleştirmek
house
adam yerleştirmek
man
altına yerleştirmek
underlay
asker yerleştirmek
quarter
barakaya yerleştirmek
hut
boşluğa yerleştirmek
recess
dikkatle yerleştirmek
ease
dikme ile yük yerleştirmek
steeve
dinleme cihazı yerleştirmek
bug
düzenli yerleştirmek
set (down) orderly
düzenli yerleştirmek
place orderly
düzenli yerleştirmek
place well-ordered
gizli mikrofon yerleştirmek
to bug
insan yerleştirmek
people
insan yerleştirmek
populate
işe yerleştirmek
niche
işe yerleştirmek
job
kampa yerleştirmek
encamp
kampa yerleştirmek
camp
kare yerleştirmek
canton
kasaya yerleştirmek
crate
kuruma yerleştirmek
institutionalize
oku kirişe yerleştirmek
nock
ortaya yerleştirmek
centre [Brit.]
ortaya yerleştirmek
center
pusuya yerleştirmek
ambush
pusuya yerleştirmek
ambuscade
sömürgeye yerleştirmek
colonize
tekrar yerleştirmek
reseat
uygun bir yere yerleştirmek
niche
vinç mataforası ile yerleştirmek
steeve
yanlış yerleştirmek
misplace
yeniden yerleştirmek
reinstall
yeniden yerleştirmek
to relocate
yeniden yerleştirmek
resettle
yerleştirmek
put in
yerleştirmek
entrench
yerleştirmek
pitch
yerleştirmek
put

Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver. - Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.

I worked as a waiter to put myself though college. - Kendimi üniversiteye yerleştirmek için bir garson olarak çalıştım.

yerleştirmek
to say (something) at just the right time
yerleştirmek
reset
yerleştirmek
draw out
yerleştirmek
to settle (someone) in (a place) (permanently)
yerleştirmek
to cause (something) to take root or catch on among (people)
yerleştirmek
posit
yerleştirmek
ensconce
yerleştirmek
deposit
yerleştirmek
lay
yerleştirmek
emplace
yerleştirmek
perch
yerleştirmek
to move (someone) into (a place) (temporarily)
yerleştirmek
domicile
yerleştirmek
engraft
yerleştirmek
quarter
yerleştirmek
indwell
yerleştirmek
to have (someone) settle himself in (a chair, etc.); to get (someone) comfortably established in (a new home)
yerleştirmek
to cause (someone) to get well established or entrenched in (a place)
yerleştirmek
enchase
yerleştirmek
domicil
yerleştirmek
embed
yerleştirmek
establish
yerleştirmek
fix
yerleştirmek
nestle
yerleştirmek
inject
yerleştirmek
ingraft
yerleştirmek
to land (someone) (a blow)
üzerine yerleştirmek
mount
Turkish - Turkish

Definition of -e yerleştirmek in Turkish Turkish dictionary

yerleştirmek
Yerleşmesini sağlamak; yerine koymak
yerleştirmek
Yerleşmesini sağlamak, yerine koymak: "Dışarıdaki pencereden veriyor, bu da raflara yerleştiriyor."- M. Ş. Esendal
yerleştirmek
Tam sırasında söylemek
yerleştirmek
Tokat, şamar vurmak: "Herife bir tokat yahut bir yumruk yerleştiremediğine bile yandı durdu."- P. Safa
yerleştirmek
Söz veya cevabı tam sırasında söylemek
yerleştirmek
Vurmak
-e yerleştirmek
Favorites