-e kapatmak

listen to the pronunciation of -e kapatmak
Turkish - English

Definition of -e kapatmak in Turkish English dictionary

-e kapatmak
confine to
kapatmak
close down
kapatmak
shut

It's too late to shut the barn door after the horse is stolen. - At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.

Didn't it occur to you to shut the windows? - Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?

kapatmak
shut down

There is a possibility that we won't have to shut down the factory. - Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.

kapatmak
close

You have only to close your eyes. - Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.

I'm not sure why they were forced to close the restaurant. - Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.

kapatmak
seal
kapatmak
switch off
akıl hastanesine kapatmak
put away
kapatmak
coop up
kapatmak
seal off
üstünü kapatmak
hood
kapı ve pencereleri kapatmak
shut up
(borcu) ödeyip kapatmak
(Ticaret) liquidate
borcu kapatmak
pay off
kapatmak
(Dilbilim) pay off
kapatmak
(Bilgisayar) vary-off
kapatmak
(Tıp) tap
kapatmak
pay something off
kapatmak
hush up
kapatmak
lock
kapatmak
(deyim) cut across
kapatmak
lock in
kapatmak
keep a mistress
kapatmak
pen up
kapatmak
shut out
kapatmak
turn out
kapatmak
wall
kapatmak
collapse
kapatmak
turn something off
kapatmak
lock up
kapatmak
envelop
kapatmak
retract
kapatmak
confine
kapatmak
turn off

I have to turn off the telephone. - Telefonu kapatmak zorundayım.

kapatmak
break
kapatmak (işyerini)
close up
kapatmak (işyerini)
close down
sıkıca kapatmak
secure
tekrar kapatmak
re-cover
telefonu kapatmak
put down the telephone
telefonu kapatmak
ring off
telefonu suratına kapatmak
hang up in someone's ear
telefonu suratına kapatmak
hang up on someone
kapatmak
shut up
kapak kapatmak
Close cover
kapatmak
furl
parti kapatmak
party to close
televizyonu kapatmak
to turn off the TV
çenesini kapatmak
to shut up
(sporcu) sezonu kapatmak
(Spor) close the season
(sporcu) sezonu kapatmak
(Spor) end the season
arayı kapatmak
close the ranks
açıkı kapatmak
to meet the deficit
borcunu kapatmak
to pay one's debt
boya ile kapatmak
paint out
bütün kapıları kapatmak
close the door on
bütün kapıları kapatmak
shut the door on
bütün kapıları kapatmak
bang the door on
cezaevine kapatmak
to gaol, to jail
delik kapatmak
cover a hole
dikerek kapatmak
stitch up
dükkânı kapatmak
put up one's shutters
eyer kapatmak/kapamak
to saddle an animal
fermuar kapatmak
zip up
fermuarını kapatmak
zip
halka kapatmak
exclude the public
hesabı kapatmak
balance an account
hesabı kapatmak
to pay one's debt
hesabı kapatmak
close an account
hesabını kapatmak
pay off
hesapı kapatmak
to close an account
kapatmak
inclose
kapatmak
to close down; to suppress, abolish
kapatmak
shutdown
kapatmak
put up
kapatmak
shut to
kapatmak
buy up
kapatmak
close up
kapatmak
liquidate
kapatmak
occlude
kapatmak
intern
kapatmak
to close, shut; to cover
kapatmak
to buy (something) cheaply by trickery
kapatmak
cap
kapatmak
cover

Tom tried his best to cover his tracks so he could save face. - Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.

It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that. - Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıklarla kapatmak önemlidir.

kapatmak
impound
kapatmak
obturate
kapatmak
cloud
kapatmak
incarcerate
kapatmak
(görüntü) interrupt
kapatmak
enclose
kapatmak
to keep (a mistress)
kapatmak
clear
kapatmak
(borç) ante up
kapatmak
shut off
kapatmak
to close, to shut; to bar; to confine, to lock sb up; to turn sth off, to switch sth off; to cover, to envelop; to blot sth out; (borcunu) to pay sth off; to get (sth) cheaply/by deceit; to keep (a mistress)
kapatmak (borç)
ante up
kapıyı suratına kapatmak
close the door on
kaydını kapatmak
check out
kepenk kapatmak
close up a shop
kepenk kapatmak
take down the shutters
konuyu kapatmak
drop the subject
manastıra kapatmak
cloister
manastıra kapatmak
to cloister
odaya kapatmak
closet
parka kapatmak
impark
perdeyi kapatmak
curtain
pozisyon kapatmak
(Ticaret) closing out position
telefonu kapatmak
to hang up
telefonu kapatmak
hang up
tırnağı kapatmak
unquote
çarparak kapatmak
slam
çatıyı kapatmak
roof in
çenesini kapatmak
to button (up) one's lip, to belt up
çivilerle kapatmak
nail up
üzerini kapatmak
cover
Turkish - Turkish

Definition of -e kapatmak in Turkish Turkish dictionary

kapatmak
Yolsuz olarak bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek: "Evvelki hafta mühendis İlhami Beyle karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar."- H. Taner
kapatmak
Bütün masrafları üzerine alıp isteği doğrultusunda ve başkalarını içeri almadan eğlenmek
kapatmak
Bütün masrafları üzerine alıp isteği doğrultusunda ve başkalarını içeri almadan eğlenmek: "Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış."- H. E. Adıvar
kapatmak
Kapamak
kapatmak
Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek: "Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu."- Ç. Altan
kapatmak
Bir kadınla nikâhsız yaşamak
kapatmak
Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek
kapatmak
Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek
kapatmak
Kapamak: "Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler."- Y. K. Karaosmanoğlu
kapatmak
Yolsuz olarak bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek
-e kapatmak
Favorites