Turkish - English
Definition of -e kızmak in Turkish English dictionary
- -e kızmak
- resent
- -e kızmak
- rail
- -e kızmak
- take exception to
- kızmak
- be angry
Tom had reasons to be angry.
-Tom'un kızmak için nedenleri vardı.
Tom had every right to be angry.
-Tom kızmakta haklıydı.
- hiddetlenmek, kızmak, gadap etmek
- To rage, to be angry, to gadap
- kafası kızmak
- to get angry
- kafası kızmak
- to get angry, to fly into a temper
- keli kızmak
- (for a calm person) to lose his temper
- kızmak
- be nettled at
- kızmak
- get hot
- kızmak
- lose one's temper
- kızmak
- cut up rough
- kızmak
- become hot
- kızmak
- ruffle
- kızmak
- fret
- kızmak
- inflame
- kızmak
- huff
- kızmak
- be riled at
- kızmak
- be angry with smb
- kızmak
- chafe
- kızmak
- grow hot
- kızmak
- to get angry, to resent, to be cross (with sb) (about sth); to get hot
- kızmak
- heat
- kızmak
- (for a hen) to get broody
- kızmak
- (for something being heated) to get hot
- kızmak
- gall
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of -e kızmak in Turkish Turkish dictionary
- kızmak
- Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak
- kızmak
- Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek
- kızmak
- Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak. Öfkelenmek, sinirlenmek: "Tamamıyla bir Fransız olduğumu anlayınız da şapka giydiğime kızmayınız, olur mu?"- Ö. Seyfettin
- kızmak
- Zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek
- kızmak
- At, eşek gibi hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek
- kızmak
- Öfkelenmek, sinirlenmek
- kızmak
- Çiftleşmek istemek, kösnümek
Related Terms
-e kızmak
Hyphenation
e kız-makPronunciation
Resimler
History
Favorites