If it becomes stubborn indeed it stands alone.
- Eğer inatçı olursan kesinlikle yalnız kalırsın.
I've got my stubbornness from my father.
- İnatçı yanım babamdan gelmedir.
He is the most obstinate child I have ever seen.
- Şu ana kadar gördüğüm en inatçı çocuk.
As he grew older, he became more obstinate.
- Yaşlandıkça daha inatçı oldu.
I've got my stubbornness from my father.
- İnatçı yanım babamdan gelmedir.
Your crap stubbornness makes people sick.
- Senin bok inatçılığın insanları hasta ediyor.