-e aldırmak

listen to the pronunciation of -e aldırmak
Turkish - Turkish

Definition of -e aldırmak in Turkish Turkish dictionary

aldırmak
Alma işini yaptırmak: "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım."- N. Cumalı
aldırmak
Alma işini yaptırmak
aldırmak
Önem vermek, değer vermek (bu fiil, bu anlamı ile ancak olumsuz, soru veya şart biçimlerinde kullanılır)
aldırmak
Elindekini başkasına kaptırmak
aldırmak
Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak. Önem vermek, değer vermek: "Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz."- N. Araz
aldırmak
Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle operasyonla çıkarttırmak
aldırmak
Elindekini başkasına kaptırmak: "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet."- Emrah
aldırmak
Getirtmek
aldırmak
Sığdırmak
aldırmak
Getirtmek: "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı."- C. Uçuk
-e aldırmak
Favorites