-e alışkın

listen to the pronunciation of -e alışkın
Turkish - English

Definition of -e alışkın in Turkish English dictionary

-e alışkın
accustomed to
alışkın olmak
be used to
alışkın
used to

She is used to living alone. - Yalnız yaşamaya alışkın.

He is used to walking long distances. - O uzun mesafe yürümeye alışkın.

denize alışkın olmayan
freshwater
alışkın
trained
alışkın
used (to), accustomed (to)
alışkın
accustomed

Tom is accustomed to calling up girls on the telephone. - Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.

He's accustomed to traveling. - O, seyahat etmeye alışkındır.

alışkın olarak
familiarly
alışkın olmak
be accustomed to do smth
alışkın olmak
to be used to
alışkın olmak
be accustomed doing smth
denize alışkın
seafaring
her türlü yürüyüşe alışkın
(at) thoroughpaced
Turkish - Turkish

Definition of -e alışkın in Turkish Turkish dictionary

alışkın
Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan