-ane

listen to the pronunciation of -ane
Turkish - Turkish

Definition of -ane in Turkish Turkish dictionary

AN'ANE
(Osmanlı Dönemi) Ist: Bir haberin veya bir hadis-i şerifin "an filân, an filan" diye râvileri bildirilmek suretiyle olan nakil
AN'ANE
(Osmanlı Dönemi) Ağızdan nakledilen söz, haber
AN'ANE
(Osmanlı Dönemi) Müezzin ezân okurken "teganni" ederse; ona da "An'ane" denir. (Bak: şeâir)(Ehl-i imana hücum eden ehl-i dalâlet - bu asır cemaat zamanı olduğu cihetiyle - cemiyet ve komitecilik mayesiyle bir şahs-ı mânevî ve ruh-u habis olmuş. Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve kalb-i küllîyi bozuyor. Ve avamın taklidi olan itikadlarını himaye eden İsl
AN'ANE
(Osmanlı Dönemi) Âdet, örf
AN'ANE
(Osmanlı Dönemi) Silsile
MEL'ANE
(Osmanlı Dönemi) (T) (La'n. dan) Lânete sebeb olan. Lânete müstehak iş
MEL'ANE
(Osmanlı Dönemi) Yol ayrımı ve insan menzili
an'ane
(Osmanlı Dönemi) gelenek, âdet, örf; ağızdan nakledilen söz
an'ane
Gelenek
ane
Dişi ve yabani eşek
ane
Kasık
ane
Yabani dişi eşek
ane
ırak'ın anah bölgesinde bulunan ve sekizgen şeklinde olan bir kaide üzerinde yükselen minare
ane
ırak'ta bir kent
ane
Oğlak burcundaki yıldızlar kümesi
ane
Yapısına girdiği sözcüğe yakışır şekilde anlamı katan Farsça sonek
ane
Yabani eşek sürüsü
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Cedi (keçi) burcundan bir kısım yıldızlar
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Yabani eşek sürüsü
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Kasık kılı
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Bir aşiretin bütünlüğü veya işleri veya şerefi
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Dişi ve yabani eşek
ÂNE
(Osmanlı Dönemi) Apış arası, kasık