She can hardly walk, let alone run. - Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor.
She can hardly walk, let alone run.
Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor.
I can't read French, let alone speak it. - Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum.
I can't read French, let alone speak it.
Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum.