English - Turkish
Definition of (verheiratete) frau in English Turkish dictionary
- mistress
- (Ticaret) ev sahibesi
- mistress
- kadın öğretmen
- mistress
- metres
Birinin bir karısı olduğunda, hiçbir şey aynı zamanda bir metres sahibi olmayı engellemez.
-Nothing prevents, when one has a wife, to have a mistress at the same time.
Deniz haşin bir metrestir.
-The sea is a harsh mistress.
- mistress
- {i} hanım
- mistress
- okul müdiresi
- mistress
- gözde
- mistress
- aftos
- mistress
- muallime
- mistress
- gaco
- mistress
- dost
- mistress
- zamazingo
- mistress
- evin hanımı
- mistress
- {i} öğretmen
- mistress
- aile hanımı
- mistress
- {i} hanım, sahibe
- mistress
- (isim) hanım, bayan, metres, müdire hanım (okul), öğretmen
- mistress
- eski
- mistress
- {i} İng. kadın öğretmen
- mistress
- {i} müdire hanım (okul)
- mistress
- evli kadınlara verilen ünvan
Related Terms
German - English
Definition of (verheiratete) frau in German English dictionary
- mistress
- Mrs
- Fr. (schriftliche Anrede für eine verheiratete Frau)
- Mrs
- Fr. (schriftliche Anrede für eine verheiratete Frau)
- Mrs. (from Mistress)
- nicht verheiratete Frau (ledig, geschieden oder verwitwet)
- feme sole (unmarried, divorced, or widowed)
- verheiratete Frau
- feme covert
Related Terms
(verheiratete) frau
Pronunciation
Resimler
History
Favorites