(qualitative) beschränkung

listen to the pronunciation of (qualitative) beschränkung
English - Turkish

Definition of (qualitative) beschränkung in English Turkish dictionary

restriction
{i} sınırlama
restriction
{i} kısıtlama

Bazı kısıtlamalar uygulanabilir. - Some restrictions may apply.

Okul bölgelerinde hız kısıtlamalarını görmezden gelmeyi seçen sürücüler için sert cezalar var. - There are tough penalties for motorists who choose to ignore speed restrictions in school zones.

restriction
daraltma
restriction
(Tıp) restriksiyon
restriction
koşul
restriction
azaltma
restriction
{i} kayıt
restriction
{i} tahdit
restriction
(Mukavele) kısıtlama, sınırlayıcı kural
restriction
(İnşaat) daralma, kısıntı
restriction
sınırlayan kural
restriction
{i} yasak
restriction
{i} koşul, şart
restriction
hudut sınırlama
restriction
(Askeri) YASAKLAMA, KISITLAMA
German - English
limitation (on something) (measure)
restriction
(qualitative) beschränkung
Favorites