(law) right, privilege; law

listen to the pronunciation of (law) right, privilege; law
English - Turkish

Definition of (law) right, privilege; law in English Turkish dictionary

jus
hak

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

Sadece başka biri kötü bir şey yaptığı için kötü bir şey yapmanız hak değildir. - It's not right for you to do something bad just because someone else has done something bad.

jus
{i} hukuk

Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu. - Tom has just graduated from law school.

Hukuk ve adalet aynı değildir. - The law and justice are not the same.

jus
jus gentiumdevletler hukuku
jus
jus divinum tanrısal emirlere dayanan hukuk
jus
jus civilemedeni hukuk
English - English
{i} jus
(law) right, privilege; law
Favorites