There was no evidence against him found at the scene.
- Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
There wasn't enough evidence to convict him of the crime.
- Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
We have specific proof of your innocence.
- Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var.
They found no such proof.
- Onlar böyle bir kanıt bulmadılar.
The police have uncovered new evidence related to the case.
- Polis davayla ilgili yeni kanıtlar ortaya çıkarmıştır.
He presented an argument for the war.
- Savaş için bir kanıt sundu.