English - Turkish
Definition of (followed by to) to be a part of a group in English Turkish dictionary
- belong
- (birine) ait olmak
- belong
- {f} nin olmak
- belong
- {f} to (bir şey) (birinin) malı olmak, (birine) ait olmak: That table belongs to me. O masa benim
- belong
- şahsi eşyası
- belong
- {f} üyesi olmak
- belong
- ait ol
Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.
-We regarded the document as belonging to her brother.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
-The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- belong
- doğru yerde olmak
- belong
- yerinde olmak
- belong
- uygun olmak
- belong
- yararlı olmak
- belong
- {f} to -in üyesi olmak: Bahri belongs to
- belong
- belongings i
- belong
- {f} yeri olmak
- belong
- belong lazım ol/ait ol
- belong
- It belongs to me Benimdir
- belong
- {f} ilgili olmak
Related Terms
English - English
Definition of (followed by to) to be a part of a group in English English dictionary
- belong
I don’t belong to them!.
(followed by to) to be a part of a group
Pronunciation
Resimler
Favorites