(british) colleague, fellow worker

listen to the pronunciation of (british) colleague, fellow worker
English - Turkish

Definition of (british) colleague, fellow worker in English Turkish dictionary

workmate
iş arkadaş

Tom'un davranışlarının onun iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri vardı. - Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.

Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı. - Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.

English - English
{i} workmate
(british) colleague, fellow worker
Favorites