(adj ) having a name

listen to the pronunciation of (adj ) having a name
English - Turkish

Definition of (adj ) having a name in English Turkish dictionary

named
{f} adlandır

Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir. - As of January 2011, Jupiter has 50 named moons. 13 more have been discovered but not given official status or names.

Kurban adlandırılmadı. - The victim hasn't been named.

named
adında

George adında bir adam bir otelde kalıyordu. - A man named George was staying at a hotel.

Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var. - Tom also has a sister named Mary.

named
adlandırılan
named
{s} adlı

Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım. - I met a tall man named Ken.

Açılış töreninde Rusya'nın tarihi Lubov adlı genç bir kızın rüyaları vasıtasıyla anlatıldı, bu, aşk anlamına geliyor. - During the opening ceremony, the history of Russia was told through the dreams of a young girl named Lubov, which means love.

named
{s} denilen

Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var. - There's a guy named Tom Jackson on death row.

Tom denilen birini hatırlamıyorum. - I don't remember anyone named Tom.

English - English
named
(adj ) having a name
Favorites