şuradaki

listen to the pronunciation of şuradaki
Turkish - English
there

One of the children over there is Tom. - Şuradaki çocuklardan birisi Tom'dur.

The man over there is Tom. - Şuradaki adam Tom'dur.

yon
yonder
Şura
shura
şura
this place; that place
şûra
council
Turkish - Turkish

Definition of şuradaki in Turkish Turkish dictionary

ŞURA
(Hukuk) Meclis, kurul, heyet; konuşma yeri
ŞURA
(Osmanlı Dönemi) Meşveret etme.Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim, bir şahs-ı vâhid idi. O hâkimin müftüsü de, onun gibi münferid bir şahıs olabilirdi. Onun fikrini tashih ve ta'dil ederdi. Şimdi ise, zaman cemaat zamanıdır. Hâkim, ruh-u cemaattan çıkmış az mütehassis, sağırca, metin bir şahs-ı manevîdir ki, şurâlar o ruhu temsil eder. Şöyle bir hâkimin müftüsü de ona mücanis olup, bir şurâ-yı âliye-i ilmiyeden tevellüd ed
ŞURA
(Osmanlı Dönemi) Konuşma yeri, istişare meclisi. Büyüklerin istişare için toplanma yeri
ŞURA
(Osmanlı Dönemi) Meşveret için toplantı
şura
Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer
şura
Danışma kurulu
şuradaki
Favorites