Turkish - English
Definition of şunu in Turkish English dictionary
- şu
- (İnşaat) that
This is a post office and that is a bank.
-Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
This is a good book, but that is better.
-Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- Şunu bunu bilmem
- But me no buts
- şunu bunu bilmem!
- (Konuşma Dili) But me no buts!/I'm not accepting any excuses!
- şu
- quod
- ha şunu bileydin
- (Konuşma Dili) Now you've got it!/Finally you understand!
- kes şunu
- drop it!
- kes şunu
- stop it
Stop it or I'll scream!
-Kes şunu yoksa çığlık atacağım!
Stop it! You're making her feel uncomfortable!
-Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.
- şu
- that, this; that one
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şunu in Turkish Turkish dictionary
- Şu zamirinin belirtme durum eki almış biçimi
- şunu bunu
- Çeşitli nesneleri
- şu
- Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı belirten gösterme sıfatı: "Masanın üstünde şu mektubu buldu"- M. Ş. Esendal
- şu
- Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan gösterme zamiri
- ŞU
- (Osmanlı Dönemi) (-) (-Şuy) f. Temizleyen, yıkayan
- şu
- Pasta hamuru
- şu
- Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı belirten gösterme sıfatı