şunlar

listen to the pronunciation of şunlar
Turkish - English
those

These are my shoes and those are yours. - Bunlar benim ayakkabılarım ve şunlar seninkiler.

Those who know me, know that I am Catholic. - Beni bilen şunlar, Katolik olduğumu biliyorlar.

the following

The rules drivers should obey are the following. - Sürücülerin uyması gereken kurallar şunlardır.

şu
(İnşaat) that

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

This is a house and that is a mosque. - Bu bir ev, şu ise camidir.

şu
quod
şu
that, this; that one
Turkish - Turkish
Şu zamirinin çoğulu
şu
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı belirten gösterme sıfatı: "Masanın üstünde şu mektubu buldu"- M. Ş. Esendal
şu
Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan gösterme zamiri
ŞU
(Osmanlı Dönemi) (-) (-Şuy) f. Temizleyen, yıkayan
şu
Pasta hamuru
şu
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı belirten gösterme sıfatı
şunlar
Favorites