Turkish - English
Definition of şuluk in Turkish English dictionary
- sülük
- leech
The leech sucked his blood.
-Sülük onun kanını emdi.
There are many leeches in my farm.
-Çiftliğimde birçok sülük var.
- sülük
- cirrus
- sülük
- bloodsucker
- sülük
- leech, bloodsucker; tendril; leech, bloodsucker
- sülük
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: sülükgiller,alakiye) leech
- sülük
- tendril (of a vine)
- sülük
- tendril
- sülük
- (Hayvan Bilim, Zooloji) blood sucker
- sülük
- leeching
- Sülük
- (Tıp) hirudo
- sülük gibi
- like a limpet
- sülük gibi (unpleasant
- person who sticks to one like a leech, very pertinacious
- sülük gibi yapışmak
- to cling like a leech
- sülük gibi yapışmak
- stick like a leech to smb
- sülük tutunmak
- to bleed oneself using leeches, leech oneself
- sülük vurmak
- to apply leeches (to)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şuluk in Turkish Turkish dictionary
- sülük
- Yaprak veya sapların yanlarında gelişen ince uzantı, asma bıyığı
- sülük
- Sülüklerin örnek asalak hayvanı (Hirudo)
- sülük
- Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda 22 sindirim kesesi olduğu için bir kezde, ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis)
- Sülük
- alak
- Sülük
- (Osmanlı Dönemi) ALEK
- Sülük
- (Osmanlı Dönemi) SİL'A
- Sülük
- (Osmanlı Dönemi) ALEKA
- sülük etmek
- Bir tarikata girmek
- sülük etmek
- girmek
- seyr ü sülük
- (Osmanlı Dönemi) bir terbiye yoluna girip devam etme
- sülükler
- Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, halkalılar takımından, uzun ve yassı vücutları 34 parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli, kan emen türlerinde tükürük bezlerinin bir salgısı, kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı
Related Terms
şuluk
Hyphenation
sü·lükPronunciation
Resimler
History
Favorites