şubesi

listen to the pronunciation of şubesi
Turkish - English
branch of
şube
branch

Where did he ever come up with the notion of opening a branch? - O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü?

She was transferred from the head office to a branch office last month. - O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.

şube
branch office

I do not have any account in the branch office of Tokai bank. - Tokai Bank'ın şubesinde bir hesabım yok.

She was transferred from the head office to a branch office last month. - O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.

şube
bureau
şube
(Hukuk) subsidiary
zincir mağazalar şubesi
chain store
şube
branch office, branch, office
askerlik şubesi
(Askeri) induction center
askerlik şubesi
(Askeri) induction centre
askerlik şubesi
(Kanun) draft office
askerlik şubesi
(Askeri) induction station
maliye tahsil şubesi
(Ticaret) revenue office
merkez şubesi
(Askeri) adjutant general's office
personel şubesi
(Askeri) adjutant general's office
planlama şubesi
planning department
şube
(Biyoloji) phylum
şube
substation
şube
subsection
şube
department

In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department? - Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi? dedi.

şube
multiple shop
şube
section
askerlik şubesi
(Askeri) Recruitment office
yabancılar şubesi
foreign branches
şube
branched out
Müşterek Karşı İstihbarat Destek Şubesi
(Askeri) Joint Counterintelligence Support Branch
askerlik şubesi
local draft office
banka şubesi
branch bank
bütçe şubesi
(Askeri) estimating agencies
fabrika şubesi
(Ticaret) branch-plant
geliştirilmiş harekat üssü; havacılık harekat şubesi
(Askeri) advanced operations base; aviation operations branch
komuta merkezi entegrasyon şubesi
(Askeri) command center integration branch
kredi şubesi
(Ticaret) lending office
moral hizmetler şubesi
(Askeri) special services division
muhasebe şubesi
(Ticaret) counting house
postane şubesi
post office substation
sivil memurlar şubesi
(Askeri) civilian personnel division
sivil personel şubesi
(Askeri) civilian personnel division
su yolu işletme şubesi
(Askeri) water way grand division
tabi kaynaklar şubesi
natural resources department
tek taraflı bant; gözetleme destek şubesi
(Askeri) single side band; surveillance support branch
tümen ulaştırma şubesi
(Askeri) division transportation office
zat işleri şubesi
personnel department
şube
ramification
şube
arm
şube
offshoot
şube
section; division
şube
limb
şube
branch, department, section; subsidiary, affiliate
Turkish - Turkish

Definition of şubesi in Turkish Turkish dictionary

şube
Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri
şube
Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri
şube
Dal, kol, kısım
şube
Dal
şube
(Osmanlı Dönemi) bölük, bölüm; dal, budak; bir merkezin kolu
şube
Dal. Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri: "Üç günün içinde, ders verdiği üç şubeye de 'La Pipe Turque' adlı parçayı, noktasına, virgülüne, hatta noktalı virgülüne kadar ezberletti."- H. Taner
şubesi
Favorites