şoklar

listen to the pronunciation of şoklar
Turkish - English

Definition of şoklar in Turkish English dictionary

şok
shock

She went mad because of the shock. - Şoktan dolayı çıldırdı.

The news that her son was injured in the accident was a great shock to her. - Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.

şok
trauma
şok
impact
şok
shock, concussion
şok
(soğuk) quick freezing
şok
quickfreezing
şok
concussion
şok
jounce
şok
jolt
şok
jar
şok
blow

It still blows my mind. - Bu beni hâlâ şok ediyor.

şok
stun

Sami bought a stun gun. - Sami bir şok silahı satın aldı.

şok
choke
şok
turn
şok
(Havacılık) choking
şok
consternation
şok
shocked at
şok
shock of
Turkish - Turkish

Definition of şoklar in Turkish Turkish dictionary

şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhsal olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü: "Dehasını, geçirdiği sara nöbetlerinin şokuna borçlu bulunuyordu."- H. Taner
şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilâç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhî olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü
şok
Birdenbire ortaya çıkan ruhsal darbe
şoklar
Favorites