Sami liked to shock people.
- Sami insanları şok etmekten keyif alırdı.
It's shocking what they wrote about her in the newspapers.
- Gazetelerde onların onun hakkında yazdıkları şey şok edici.
Uncover the horrific truth of this shocking story.
- Bu şok edici hikayenin korkunç gerçeğini ortaya çıkarın.
It still blows my mind.
- Bu beni hâlâ şok ediyor.
The shock wave came and obliterated everything and everyone.
- Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.