I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
He never sees me without complaining about his wife.
- Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
They do nothing but complain.
- Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.