Try not to spend so much time complaining about things you can't change.
- Değiştiremediğin şeyler hakkında şikâyet ederek çok fazla zaman harcamaya çalışma.
We are born crying, spend our lives complaining, and die disappointed.
- Biz ağlayarak doğarız, hayatlarımızı şikayet ederek geçiririz ve hayal kırıklığına uğramış olarak ölürüz.
It is no use complaining.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained.
- Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.
He never sees me without complaining about his wife.
- Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.