Definition of şiir in Turkish English dictionary
- (isim) Poem
Ann likes to write poems.
- Ann, şiir yazmayı sever.
This poem was originally written in French.
- Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- poetry
Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.
- Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.
Mary has received several prizes for her poetry.
- Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
- poem, piece of poetry
- song
Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.
Songs and poems were written about him.
- Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- poetic
Sami sent a very poetic text message to Layla.
- Sami, Leyla'ya çok şiirsel bir mesaj gönderdi.
The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
- Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.
- Numbers
- poetical
- poem; poetry
- verse
This poem is composed of four verses, each of which has five lines.
- Bu şiir her birinin beş dizesi olan dört kıtadan oluşur.
- poetry, verse
- rime
- the blue
- rhyme
- oer
- ballad
- sonnet
You should read Shakespeare's sonnets.
- Şekspirin şiirlerini okumalısın.
- haiku
A Haiku is a very short poem.
- Bir Haiku çok kısa bir şiirdir.
A haiku is one type of poem.
- Bir haiku bir şiir türüdür.
- still
Tom still writes poems.
- Tom hâlâ şiirler yazar.
She still writes poems.
- O hâlâ şiirler yazıyor.
- ope
- villanelle
- ballade
- şiir sanatı
- poetry
- şiir ölçü
- measure
- şiir yazma
- writing poetry
- şiir gibi
- very nice, very beautiful
- şiir sanatı
- poetics
- şiir sanatı
- versification
- şiir tanrıçası
- Muse
- şiir yazmak
- verse
- şiir yazmak
- write poetry
- şiir yazmak
- poetize
- şiir yazmak
- compose
- şiir yazmak
- compose poetry
- şiir yazmak
- to write poetry
- yazınsal değeri olmayan şiir
- doggerel
- dini şiir
- religious poetry
- epik şiir
- epic poetry
- epik şiir tarzı
- epopee
- serbest şiir
- (Edebiyat) free verse
- sonsuz derinlik şiir
- abysm
- yıl (şiir)
- sun
- şiir okuyucu
- lay reader
- şiir okuyucu
- poet singer
- şiirler
- poetry
Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.
- Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.
Tom likes modern poetry.
- Tom modern şiirlerden hoşlanır.
- ilhan berk'in bir şiir kitabı
- Ilhan Berk's is a poetry book
- beş mısralık esprili şiir
- limerick
- bir şiir ölçüsü
- dactyl
- ciddiyetsiz şiir
- doggrel
- diyalog şeklindeki pastoral şiir
- eclogue
- dramatik şiir
- dramatic poetry
- dört mısralı şiir
- tetrastich
- dört mısralık şiir parçası
- quatrain
- epik şiir
- epopee
- epik şiir okuyan kimse
- (yunan) rhapsodist
- fantazi şiir
- fantasy poetry
- hararetli şiir
- dithyramb
- hikâyeli şiir
- ballad
- ibranice şiir
- yiddish poetry
- iki uyaklı 10 13 dizelik şiir
- rondeau
- iki uyaklı şiir
- (13 14 dizeli) rondel
- iki uyaklı şiir
- roundel
- ingiliz didaktik şiir
- english didactic poetry
- ingilizce epik şiir
- english epic poetry
- kafiyesiz şiir
- blank verse
- kısa ölçüsüz şiir
- jingle
- kısa şiir
- posy
- lirik şiir
- lyric poem, lyric; lyric poetry
- lirik şiir
- lyric
- mersiye vezniyle şiir yazma
- elegizing
- mersiye vezniyle şiir yazma
- elegising
- mersiye vezniyle şiir yazmak
- elegise
- mısraları on ikişer heceli şiir
- Alexandrine
- on dört mısralı şiir
- sonnet
- pastoral şiir
- pastoral
- pastoral şiir
- bucolic
- pastoral şiir
- idyll
- pastoral şiir
- idyl
- sekiz dizelik şiir
- (Edebiyat) ogdoastich
- sekiz satırlık şiir
- ogdoastich
- senfonik şiir
- symphonic poem
- senfonik şiir
- tone poem
- uyaksız şiir
- blank verse
- vezinsiz uzun şiir
- ode
- çiftçiliğe ait şiir
- georgic
- şiirler
- poesy