Turkish - English
Definition of şi̇mşi̇r in Turkish English dictionary
- şimşir
- the wood of the box, boxwood
- şimşir
- box
- şimşir
- boxwood
- şimşir
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Buxaceae) boxwood, common boxwood, box
- şimşir
- boxwood, box, boxtree
- şimşir kerestesi
- boxwood
- şimşir tahtası
- boxwood
- kel başa şimşir tarak
- unnecessary luxury
- kel başa şimşir tarak
- (Konuşma Dili) In these circumstances this expensive thing is completely out of place
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şi̇mşi̇r in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Şemşir
- şimşir
- Taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen ya da bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık
- şimşir
- Bu bitkinin sert, düzgün sarı renkte kerestesi
- şimşir
- Odunundan tarak, kaşık yapılan çok sert kereste veren bir ağaç
- şimşir
- Bu keresteden yapılan
- şimşir
- Bu keresteden yapılan: "İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu."- O. C. Kaygılı
- şimşir
- Şimşirgillerden, yaprakları her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan bir ağaççık (Buxus sempervirens)
- şimşir
- (Osmanlı Dönemi) KİŞ