Turkish - English
Definition of şeridi in Turkish English dictionary
- unexposed
- {a} not laid open, not subjected
- {s} not exposed
- That has not been exposed
- şerit
- tape
Do you have a tape measure I could borrow?
-Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
- şerit
- strip
Riparian zones are narrow strips of land located along the banks of rivers.
-Kıyı bölgeleri nehirlerin kıyısı boyunca yer alan arazinin dar arazi şeritleridir.
Full body scanners perform a virtual strip search.
-Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır.
- şerit
- band
- yol şeridi
- lane
- şerit
- {i} lane
When I'm in traffic, I change lanes all the time.
-Ben trafikteyken her zaman şerit değiştiririm.
The rightmost lane is now under construction.
-En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.
- şerit
- {i} stripe
Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end.
-Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
- şerit
- ribbon
Mary wore a red ribbon in her hair.
-Mary saçlarına kırmızı bir şerit takıyordu.
- cep kenar şeridi
- (Tekstil) pocket welt
- film şeridi
- storyboard
- hizmet şeridi
- (Askeri) service ribbon
- hizmet şeridi
- (Askeri) service bar
- kenar şeridi
- (Teknik,Tekstil) welt
- kıyı şeridi
- coastal strip
- kıyı şeridi
- (Turizm) coastal band
- sahil şeridi
- (Turizm) coastal band
- sahil şeridi
- coast line
- takdir şeridi
- (Askeri) commendation ribbon
- tarih şeridi
- (Bilgisayar) date banner
- tecrit şeridi
- weather stripping
- tecrit şeridi
- weather strip
- ölçü şeridi
- tape
- şerit
- cordon
- şerit
- (Denizbilim) king of herrings
- şerit
- fluke
- şerit
- belt
- şerit
- (Askeri) chevron
- şerit
- moulding
- şerit
- sling
- şerit
- streak
- şerit
- fringe
- şerit
- sliver
- şerit
- (Otomotiv) webbing
- şerit
- tenia
- şerit
- braid
- şerit
- strap
- şerit
- edging
- şerit
- cord
- şerit
- tapeworm
- şerit
- string
- fotoğraf şeridi
- photo strip
- mevsim şeridi
- Seasonal strip
- sahil şeridi
- coast
- sahil şeridi
- Coastline
- şerit
- fascia
- şerit
- strip from
- acil durum şeridi
- emergency lane
- anahtar şeridi
- key strip
- apron taksi şeridi
- (Havacılık) aircraft stand taxilane
- arazi şeridi
- (Askeri) terrain strip
- arazi şeridi
- (Askeri) terrain belt
- aşınma şeridi
- wear strip
- bağırsak şeridi
- cestoid
- bağırsak şeridi
- cestode
- bina şeridi
- ribbon building
- biye şeridi
- (Tekstil) binding tape
- conta şeridi
- sealing tab
- daktilo şeridi
- riband
- daktilo şeridi
- ribbon
- daktilo şeridi
- typewriter ribbon
- dekor şeridi
- decor stripe
- denetim şeridi
- (Bilgisayar,Teknik) carriage control tape
- dikim şeridi
- (Botanik, Bitkibilim) planting strip
- dolgu şeridi
- filler strip
- dönüş şeridi
- virga
- ekleme şeridi
- attaching strip
- emniyet şeridi
- special purpose lane
- emniyet şeridi
- emergency lane
- emniyet şeridi
- emergency shoulder
- emniyet şeridi
- safety tape
- film şeridi dişlisi
- sprocket
- fişek şeridi
- cartridge clip
- germe şeridi
- tensile band
- güvenlik şeridi
- clearway
- güvenlik şeridi
- shoulder
This highway has a shoulder.
-Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.
- güvenlik şeridi
- hard shoulder
- hata şeridi
- error tape
- hizmet şeridi
- mil . service stripe
- hız şeridi
- acceleration lane
- hızlanma şeridi
- acceleration lane
- iniş pisti/şeridi landing strip
- (for aircraft)
- izin verilen ikmal listesi; takım adalar deniz şeridi; anahtar yer bulma yönlend
- (Askeri) allowable supply list; archipelagic sea lane; assign switch locator (SL) routing; authorized stockage list (Army)
- izolasyon şeridi
- insulating strip
- izolasyon şeridi
- insulating tape
- işlem şeridi
- transaction tape
- kamyon şeridi
- truck lane
- kapak şeridi
- cover strip
- kenar şeridi
- edging
- kilit şeridi
- lock tab
- kitaplık şeridi
- library tape
- kol şeridi
- chevron
- kontrol şeridi
- control tape
- kontur şeridi madenciliği
- (Madencilik) contour strip mining
- koyun şeridi
- sheep tapeworm
- koyun şeridi
- moniezia expansa
- koyun şeridi hastalığı
- monieziosis
- kıyı şeridi
- shoreline
- kıyı şeridi
- coastline
The long coastline of the city contains sand and gravel.
-Kentin uzun kıyı şeridi kum ve çakıl içerir.
Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.
-Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmalarına rağmen oldukça ekstrem iklimlere sahiptir.
- kıyı şeridi
- seaboard
- metre şeridi
- tape measure
- park şeridi
- parking lane
- pist şeridi
- (Havacılık) runway strip
- program şeridi
- (Bilgisayar,Teknik) program tape
- reklam afişi şeridi
- (Reklam) overlay
- sayfa şeridi
- (Kitap) loose bookmaker
- sefer şeridi
- (Askeri) campaign streamer
- sembol şeridi
- symbol strip
- sistem şeridi A
- (Askeri) system tape A
- sollama şeridi
- passing lane
- sürat şeridi
- fast lane
- terminal ayar şeridi
- terminal strip
- tesbit şeridi
- lock strip
- test şeridi
- test track
- trafik şeridi
- traffic lane, lane
- trafik şeridi
- traffic lane
- tıraşlama şeridi
- clear-cut strip
- tırmanma şeridi climbing lane
- (in a highway)
- uçuş şeridi
- flight strip
- yangın önleme şeridi
- firebreak
- yara şeridi
- (Askeri) wound chevron
- yol şeridi
- roadway
- çalışma şeridi
- work tape
- çelik korse şeridi
- steel
- ölçü şeridi
- tape measure, measuring tape
- Şerit
- (Tıp) fasciola
- şerit
- riband
- şerit
- lace
- şerit
- (Askeriye) stripe; chevron
- şerit
- (Askeriye) ammunition belt
- şerit
- tape, ribbon; band, belt, strip; (yol) lane; tapeworm tenya
- şerit
- strip: iniş şeridi landing strip
- şerit
- fillet
- şerit
- welt
- şerit
- spline
- şerit
- tab
- şerit
- lane (for traffic in a road)
- şerit
- ribbon; band; streamer
- şerit
- traffic lane
- şerit
- gut
- şerit
- roadway
- şerit
- (Tıp) lemniscus
- şerit
- taenia
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şeridi in Turkish Turkish dictionary
- daktilo şeridi
- Daktilodaki harflerin beyaz kâğıt üzerinde daha iyi okunmasını sağlayan karbonlu şerit
- sahil şeridi
- Deniz kıyısı boyunca uzanan düzenli alan
- sığır şeridi
- Sığır tenyası
- trafik şeridi
- Taşıtların bir dizi hâlinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun işaretle ayrılmış bir bölümü
- tırmanma şeridi
- Kara yollarında, yokuşlarda ağır araçlara ayrılmış en sağdaki şerit
- ŞERİT
- (Osmanlı Dönemi) Hurma yaprağından yapılan urgan
- Şerit
- tenya
- şerit
- Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri. Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
- şerit
- Tayfta birbirine yakın iki dalga boyu arasında kalan parça
- şerit
- Dar, uzun parça ve özellikle dokuma veya kumaş parçası
- şerit
- Paralel ve birbirine yakın iki çizgi arasında kalan alan parçası; tayfta birbirine yakın iki dalga boyu arasında kalan parça
- şerit
- Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
- şerit
- Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
- şerit
- Dar, uzun parça ve özellikle dokuma veya kumaş parçası: "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim."- F. R. Atay
- şerit
- Dar, uzun kıyı parçası
- şerit
- Herhangi bir maddenin dar, düz ince ve uzun parçası
- şerit
- Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya