şeri̇f

listen to the pronunciation of şeri̇f
Turkish - English

Definition of şeri̇f in Turkish English dictionary

Şerif
(isim) Sacred
şerif
sherif

That old trapper knows the sheriff. - O yaşlı avcı, şerifi tanıyor.

The sheriff established order in the town. - Şerif, kasabada düzen tesis etti.

şerif
shereef
şerif
sheriff

I'm going to be the new sheriff. - Ben yeni şerif olacağım.

That old trapper knows the sheriff. - O yaşlı avcı, şerifi tanıyor.

şerif yardımcısı
deputy

Dan is a retired deputy sheriff. - Dan emekli şerif yardımcısıdır.

şerif vekili
tipstaff
borçluları yakalayan şerif bürosu
catchpoll
borçluları yakalayan şerif bürosu
catchpole
hırkai Şerif
1. see H
sakalı Şerif hairs
from the beard of the Prophet Muhammad
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (E) Şerefli, mübarek
(Hukuk) Hz. Hüseyin'den gelme soy
(Osmanlı Dönemi) Peygamber neslinden ve Hazret-i Hüseyin soyundan olup İslâmiyete tam sadâkatla bağlı temiz kimse. Bak: Sâdât
şerif
Büyük Britanya'da kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici
şerif
Soylu, temiz
şerif
Amerika Birleşik Devletleri'nde seçimle işbaşına gelen, hukuki yetkisi sınırlı olan yönetici
şerif
(Osmanlı Dönemi) şerefli
şerif
Kutsal, şerefli
şerif
Amerika Birleşik Devletlerinde seçimle iş başına gelen, hukukî yetkisi sınırlı olan yönetici
şerif gören
Yol, Endişe, Kurbağalar, Amerikalı gibi filmleriyle tanınmış sinema yönetmenimiz
Şerif
(Osmanlı Dönemi) AZÎZ
şeri̇f
Favorites