Turkish - English
Definition of şenlikle in Turkish English dictionary
- playfully
- In a playful manner
- joyfully, cheerfully; mischievously; humorously, with laughter
- in a playful manner; "she loosened the half-hoop of diamonds on her left hand third finger and held it out to him playfully
- şenlik
- festival
- şenlik
- carnival
- şenlik
- festivities
- şenlik
- gaiety
- şenlik
- gala
- şenlik
- joviality
- şenlik
- merriment
- şenlik
- jocundity
- şenlik
- merrymaking
- şenlik
- revelry
The party ended up with great revelry.
-Parti büyük şenlikle sona erdi.
- şenlik
- jauntiness
- şenlik
- revel
The party ended up with great revelry.
-Parti büyük şenlikle sona erdi.
- şenlik
- convivial
- şenlik
- festivity
- şenlik
- cheerfulness; gaiety, merriness
- şenlik
- cheerfulness, merriment; festival, gala, carnival, festivities
- şenlik
- conviviality
- şenlik
- fete
- şenlik
- prosperous condition, prosperity, prosperousness (of a place)
- şenlik
- jubilation
- şenlik
- merriment, gay celebration; festival
- şenlik
- rejoicing
- şenlik
- fiesta
- şenlik
- glorification
- şenlik
- mirth
- şenlik
- gayety
- şenlik
- population
- şenlik
- fetival
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şenlikle in Turkish Turkish dictionary
- şenlik
- Sevinç, neşe: "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş."- M. Ş. Esendal
- şenlik
- Şen olma durumu, şetaret
- şenlik
- Evin önünde yemeklik sebze yetiştirilen küçük bahçe
- şenlik
- Şen olma durumu, şetaret: "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..."- O. C. Kaygılı
- şenlik
- Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
- şenlik
- Sevinç, neşe
- şenlik
- Belli bir sanat veya sanatçıya ayrılmış gösteri dizisi, festival
- şenlik
- Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram: "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok."- T. Buğra