I'm lusting after her.
- Onu şehvetle arzuluyorum.
The kid is watching some lustful Miley Cyrus video.
- Çocuk bir şehvetli Miley Cyrus videosu izliyor.
Lust awakens the desire to possess. And that awakens the intent to murder.
- Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.
Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.
- Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.