Turkish - English
Definition of şarmaşık in Turkish English dictionary
- sarmaşık
- {i} creeper
- sarmaşık
- ivy
The side of the house was covered with ivy.
-Evin yan tarafı sarmaşıkla kaplıydı.
Do you know how to differentiate between poison ivy and poison oak plants?
-Zehirli sarmaşık ve zehirli meşe bitkiler arasındaki nasıl ayrım yapacağınızı biliyor musunuz?
- sarmaşık
- ivy, creeper
- sarmaşık
- voluble
- sarmaşık
- vine, twining or climbing plant
- sarmaşık
- twiner
- sarmaşık
- ivy, hedera
- sarmaşık
- climber
- sarmaşık
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sarmaşıkgiller,belsaniye) [syn.: sarmaşık, duvar sarmaşığı] common ivy, English ivy
- sarmaşık
- vine
- sarmaşık
- (Botanik, Bitkibilim) english ivy
- sarmaşık
- (Botanik, Bitkibilim) common ivy
- sarmaşık
- winder
- sarmaşık
- liana
- sarmaşık
- traveller's joy
- sarmaşık
- clematis
- sarmaşık eğrisi
- cissoid
- sarmaşık gülü
- crimson rambler
- sarmaşık gülü
- rambler
- sarmaşık kaplı
- ivied
- sarmaşık sapı
- bine
- sarmaşık türünden
- creeping
- tropik sarmaşık
- liana
- yabani sarmaşık gülü
- bramble rose
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şarmaşık in Turkish Turkish dictionary
- sarmaşık
- Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix): "Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı."- A. İlhan
- sarmaşık
- Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yapraklan olan tırmanıcı bir bitki
- Sarmaşık
- lebab
- Sarmaşık
- (Osmanlı Dönemi) HİLBİLAB
- Sarmaşık
- (Osmanlı Dönemi) ASB
- Sarmaşık
- hedara
- Sarmaşık
- (Osmanlı Dönemi) PİÇ
- Sarmaşık
- (Osmanlı Dönemi) AŞAK
- Sarmaşık
- füşag
- Sarmaşık
- (Osmanlı Dönemi) ÜKSUS
Related Terms
şarmaşık
Hyphenation
sar·ma·şıkPronunciation
Resimler
History
Favorites