şarj

listen to the pronunciation of şarj
Turkish - English
charge

I need to charge my cellphone. - Cep telefonumu şarj etmeliyim.

I need to charge my mobile. - Telefonumu şarj etmem gerekiyor.

(Elektrik) charging (of a battery)
load
rush (in soccer)
charge; charging, loading
batch
charging

They have charging robots at this gas station. - Onlar bu benzin istasyonunda robotları şarj ediyorlar.

chargers
şarj aleti
Battery charger
şarj cihazı, yukleyici
charger, installer
şarj akımı
charging current
şarj banyosu
weighting bath
şarj dinamosu
charging generator
şarj dinamosu
charger
şarj edilmemiş
uncharged
şarj etme
charge

Tom had to charge the battery. - Tom pili şarj etmek zorundaydı.

I have to charge the battery of my car. - Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım.

şarj etmek
to charge
şarj etmek
to charge (a battery)
şarj etmek
charge

I have to charge my mobile phone. - Cep telefonumu şarj etmek zorundayım.

I have to charge the battery of my car. - Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım.

şarj göstergesi
charge indicator
şarj hızı
charging rate
şarj istasyonu
charging station
şarj kapasitesi
charge capacity
şarj maddesi
weighting agent
şarj redresörü
charger
şarj süresi
charging time
şarj tablosu
charging panel
hızlı şarj
quick charge
hızlı şarj
boost charging
akü şarj aygıtı
battery charger
aküyü yavaş yavaş şarj eden cihaz
trickle charger
aküyü şarj eder misiniz
Would you please charge the battery
az şarj etmek
undercharge
aşırı şarj
overcharge
dengeli şarj
balance of charge
fazla şarj
overload
hızlı şarj
boost charge, quick charge
hızlı şarj etme
boost charging
normal şarj
normal charge
turbo şarj
turbine turbocharger
yeniden şarj etmek
recharge
yeniden şarj etmek
to recharge
yetersiz şarj
undercharging
zayıf şarj
off-peak
çabuk şarj
quick charge
Turkish - Turkish
Yükleme, doldurma
şarj etmek
Bir şeyi anlamaya, kavramaya başlamak
şarj etmek
Yüklemek
şarj
Favorites