He met Sam purely by chance.
- O, tamamen şans eseri Sam ile karşılaştı.
He found his lost camera by chance.
- Şans eseri kayıp kamerasını buldu.
Luckily, Tom had some money I could borrow.
- Şans eseri, Tom'un ödünç alabileceğim biraz parası vardı.
Luckily he did not see me.
- Şans eseri o beni görmedi.
Do you know Tom by any chance?
- Şans eseri olarak Tom'u tanıyor musun?