I need to speak to Tom personally.
- Tom'la şahsen konuşmam lâzım.
I don't know Tom personally.
- Tom'u şahsen tanımıyorum.
Tom wanted to thank Mary in person.
- Tom Mary'ye şahsen teşekkür etmek istedi.
Tom told us that he'd come in person.
- Tom bize şahsen geleceğini söyledi.
I know him by name, but not by sight.
- Onu ismen tanırım fakat şahsen değil.
I know him by sight, but not by name.
- Onu şahsen tanırım fakat ismen değil.