şahit

listen to the pronunciation of şahit
Turkish - English
witness

Many children at a nearby school witnessed the plane crash. - Yakındaki bir okulda birçok çocuk uçak kazasına şahit oldu.

Actually, I did not witness the traffic accident. - Aslında trafik kazasına şahit olmadım.

evidence
attester
witness, eyewitness tanık
deponent
witnesser
testifier
eyewitness
witness for
şahit olmak
witness
şahit olmak
be an eyewitness
şahit olmak
to witness tanık olmak
şahit olmak
to witness
şahit tepe
butte, outlier
olaya yakından şahit olmak
have a ringside seat
yalancı tanık/şahit
law perjurer
yalancı şahit
faked up evidence
yalancı şahit
perjurer
yeminli şahit
deponent
şahit
Favorites