şahane

listen to the pronunciation of şahane
Turkish - English
{s} fantastic

Wasn't that fantastic? - O şahane değil miydi.

We thought it was fantastic. - Biz onun şahane olduğunu düşündük.

fabulous
magnificent
brave
wonderful

It would be wonderful if you could sing at our wedding. - Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.

magnificent, superb, splendid, majestic, tremendous
far out
princely
wizard
corking
keen
fantastical
imperial, pertaining to a shah
magnificent, superb, splendid
marvellous
royal
regal
tremendous
kingly
majestic
sovereign
{s} imperial
scrumptious
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Şah gibi, şaha yakışır bir surette
Hükümdarla ilgili, hükümdara özgü olan
Hükümdara yakışacak durumda olan. Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli: "Kadın biraz geçkin ama güzelliği şahane!"- R. H. Karay
Hükümdara yakışacak durumda olan
Çok güzel, çok mükemmel, üstün nitelikli
(Osmanlı Dönemi) şah gibi şaha yakışır surette; pek güzel, mükemmel, çok iyi
İRADEİ ŞAHANE
(Hukuk) Padişah buyruğu
şahane
Favorites